Kanser, dünyada ve ülkemizde sebebi
bilinen ölümler arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra
ikinci sırada yer alan önemli bir halk sağlığı problemidir. Aynı
zamanda yüksek tedavi maliyetleri nedeniyle ülkelerin ekonomisinde ve iş
gücünde çok ağır kayıplara neden olmaktadır. Oysa erken teşhis edildiğinde
tedavinin mümkün olduğu ve yaşam kalitesinin artırılabildiği kanser türleri
olduğu düşünülürse korunmanın önemi daha da artmaktadır. Teknolojinin ve tıbbın
ilerlemesi ile elde edilen sonuçların daha etkin kullanılması ve halkı
bilgilendirme/bilinçlendirme/farkındalık kazandırma çalışmalarına yoğunluk
verilmesi amacıyla düzenlenen “1- 7 Nisan Kanser Haftası” etkinlikleri,
kanser mücadelesinde oldukça önemli bir yer tutmaktadır.
Kanser hastalığının yükü
dünya çapında her geçen gün artış göstermektedir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün 2018 yılı
verilerine göre söz konusu yılda küresel bazda 18.1 milyon yeni kanser vakası
saptanmışken, hastalığa bağlı 9.6 milyon ölüm gerçekleşmiştir. Dünya genelinde
her 5 erkekten birinde ve her altı kadından birinde hayatları boyunca kanser
gelişmesi beklenirken her 8 erkekten birinin, her 11 kadından birinin ise
kanser sebebiyle hayatını kaybedeceği ön görülmektedir.
Yine gelecek yıllarda dünya nüfusunun artması,
yaşlanması ve kansere yol açabilecek risk faktörlerine daha çok ve uzun süre
maruz kalması ile birlikte gerek tanı konacak kanser olgu sayısının gerekse
bahsi geçen hastalığa bağlı ekonomik, sosyolojik ve psikolojik yükün artması
beklenmektedir.
%90 çevresel, %10 oranında ise genetik
faktörlere bağlı olarak gelişmekte olan kanserlerin, çevresel faktörler
arasında yer alan; tütün kullanımı, alkol tüketimi, fazla kilolu ve/veya obez
olma ve enfeksiyonlara maruziyetin engellenmesi yolu ile günümüzde %30-%50
oranında önlenebileceği bilinmektedir. Özellikle ortaya çıkışının
önlenebildiği, taramalarla ölümün engellenebildiği ve erken teşhis edildiğinde
tedavinin yaşam kalitesine çok şey katabildiği kanser türleri göz önüne
alınırsa korunmanın önemi daha da
artmaktadır. Pandemi
döneminde sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin artırılması, tuz
kullanımının azaltılması, tütün ve tütün ürünlerinin kullanılmaması hem
kanserden korunmada hem de salgınla mücadelede önemli bir etkendir.
Yapılan çalışmalar yirmi birinci
yüzyılda kanser konusunda en önemli kontrol stratejisinin korunma ve erken
teşhis olduğunu açıkça göstermektedir. Bu kapsamda; kanserojen maddelerin
tespiti, risk faktörlerinden kaçınma, taramave erken tanı en önemli önleme
stratejileri arasında yer almaktadır.
Bu nedenle erken teşhis oranlarında
herhangi bir düşüş yaşanmaması için taramaların pandemi sürecinde de devam
etmesi önem arz etmektedir. Pandemi gerekçesiyle taramaların ertelenmesi, ileri
evre teşhis oranlarında artışa neden olabilmektedir. Ancak, pandemi
koşullarında söz konusu kanser taramaları "COVID-19 Pandemisinde Sağlık
Kurumlarında Çalışma Rehberi ve Enfeksiyon Kontrol Önlemleri"
doğrultusunda gerçekleştirilmelidir.
Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim
Merkezleri (KETEM), Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri
(SHM), Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Mobil kanser tarama araçlarında:
- 40-69yaş
arası kadınlara 2 yıldabir meme kanseri taraması
- 30-65yaş
arası kadınlara 5 yıl dabir rahim ağzı kanseri taraması
- 50-70yaş
arası kadın ve erkeklere 2 yıldabir kalınbağırsak kanseri
taramaları
ÜCRETSİZ olarak
yapılmaktadır.
Tarama sonrasında pozitif ya da şüpheli
bulunan kişiler, tarama sonrası teşhis merkezlerimize yönlendirilmekte ve ileri
tetkikler yapılmaktadır. Teşhis ve tedavi hizmetleri ikinci ve üçüncü basamak
sağlık kuruluşları tarafından yapılmaktadır.
Kansere karşı mücadelede “Farkındalık ve
Bilinç Düzeyinin arttırılması” önemli olup, Nisan ayının ilk haftası
ülkemizde “Kanser Haftası” olarak kabul edilmiştir. Her yıl 1-7 Nisan Ulusal
Kanser Haftasında, ülkemiz açısından önemi giderek artan kanser hastalığına
karşı halkta farkındalık yaratmak, taramalara katılımı artırmak için birçok
etkinlik düzenlenmektedir. Ancak halkı bilgilendirme, bilinçlendirme ve
farkındalık oluşturma çalışmalarının yılın bir haftası ile sınırlı tutulmayıp
yıl boyunca sürdürülmesinin akılda tutulması kanser mücadelesinde önemli
kazanımlar sağlayacaktır.