Bilinen en eski bulaşıcı hastalıklardan biri olan ve halen dünyada her
yıl milyonlarca insanı tehdit eden Tüberküloz (Verem) hastalığı, ölümcül ancak
tedavi edilebilir bir hastalıktır. Kontrol programları uygulanarak hastaların
iyileşmesinin sağlanması, toplum sağlığının korunması ve geliştirilmesi
açısından son derece hassas ve önemli bir süreçtir.
Türkiye'de her yıl 11 bin 700 civarında tüberküloz
(TB) hastası kaydedilerek tedavi edilmektedir. Kırıkkale ilinde ise yıllık
tüberküloz (TB) görülme sıklığı Türkiye ortalamasına göre düşük olup yüz binde
8’dir. Dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri tüberküloz mikrobu ile enfektedir. Bu
İnsanların % 10’unun yaşamlarının bir döneminde vereme yakalanma ihtimali
bulunmaktadır. Dünyada her yıl 9 milyon kişi verem hastalığına yakalanmakta ve
her yıl 1,5 milyon insan bu hastalıktan ölmektedir. Hastaların %70’inde akciğer
tüberkülozu varken, %30’unda akciğer dışındaki organlar (Lenf bezleri, plevra,
kemik, böbrek beyin vb.) tutulmuştur.
Verem mikrobu, hasta insanlardan öksürme ve
hapşırma ile ortama yayılan mikrobun solunum yolu ile alınması sonucu bulaşır.
Tedavi olmayan her hasta yılda 10-15 kişiye hastalığı bulaştırmaktadır. Verem
hastalığı oluştuğunda; halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo
alamama, gece terlemesi gibi belirtiler görülür. Bunun dışında öksürük, balgam,
öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı, nefes darlığı gibi akciğer
şikâyetleri yanında ateş de ortaya çıkar. İki üç haftadan uzun süren ve
non-spesifik antibiyotik tedavisi almış olmasına rağmen klinik yanıt alınmayan
öksürükte verem hastalığından şüphelenmek gerekir.
Verem tedavisinde kullanılan ilaçlar ücretsiz
olarak Verem Savaşı Dispanserlerinden verilmektedir. Tedavi en az 6 ay sürer.
İlaçların düzenli içilmesi çok önem taşır. Çünkü tedaviyi yarım bırakan
hastalar toplumda basil saçmayı sürdürdükleri gibi ilaca dirençli tüberküloza
dönüşme ihtimali artacak hem tedavi süresi uzayacak hem tedavi başarısında
yaklaşık yarı yarıya düşüş olacaktır. Tedavi maliyetinde yaklaşık 100 kata
varan artışlar olacak, ayrıca uzun sürecek bu dirençli tüberküloz tedavisi
hastanın ilaca uyum ve ilaç kullanmak istememe gibi sorunları da beraberinde
getirecektir. Hastanın ilaçlarını içtiğinden emin olmak için her doz ilacı bir
sağlık personelinin gözetiminde içirtmek en uygun yoldur. Dünya Sağlık Örgütü
(DSÖ)’nün önerdiği bu stratejiye Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi (DGTS)
denilmektedir.
Dünyada tek etkene bağlı ve tedavisi mümkün olan
hastalıklar içinde en çok ölüme yol açan hastalık Verem Hastalığıdır. Bu
nedenle toplumdaki tüm bireylerin bu konuda duyarlı olması, hastalık bulguları
olan kişilerin teşhis için en kısa sürede sağlık kuruluşuna başvurmaları,
hastalık tespit edilenlerin de tedavilerini hekim tarafından önerilen şekilde
eksiksiz olarak tamamlamaları çok önemlidir.