Yeterli Su Tüketiminin
Önemi
Vücutta sıvı dengesinin sağlanması
‘hidrasyon’ olarak adlandırılır. Vücuttan kaybolan sıvının yerine konmaması
sonucu vücut sıvısının azalması “dehidratasyon” olarak tanımlanır.
Su ve içecekler vücut sıvı dengesinin
korunmasında önemlidir. Günde böbreklerden 1500 mL,deriden 500 mL,
bağırsaklardan 300 mL ve solunumla 300 mL olmak üzere oluşan sıvı kaybı yiyecek
ve içeceklerle yerine konmalıdır.
Su vücut için en doğal ve önemli
sıvı kaynağıdır.
Vücutta aşırı sıvı kaybı tehlikelidir.
Özellikle bebekler dehidratasyon açısından en riskli gruptur.
Suyun vücut çalışmasındaki görevleri;
- Besinlerin sindirimi, besin ögelerinin emilimi ve hücrelere taşınması,
- Hücrelerdeki biyokimyasal tepkimelerin oluşması,
- Hücre, doku ve organ ve organ sistemlerinin çalışması,
- Metabolizma sonucu oluşan zararlı maddelerin taşınması ve atılması,
- Vücut ısısının denetimi,
- Eklemlerin kayganlığının sağlanması,
- Kalsiyum, magnezyum flor gibi mineralleri sağlaması.
Sıvı gereksinmesinin karşılanmasında su
başlıca tercih olmalıdır. Su enerji içermez ve en iyi şekilde hidrasyon
sağlar. Diş çürüklerinin önlenmesinde önemli bir mineral olan flor içerir.
Şişe sularının flor içeriği daha düşük olabilir. Musluk suyu kalsiyum
(Ca), magnezyum (Mg) ve sodyum (Na) içerir. Sularda flor bulunması diş
çürüklerinin önlenmesi açısından da önem taşır.
Susama hissi su ile giderilmelidir.
Masamızda ya da yakınımızda bir bardak su ve çantamızda da bir şişe su
bulunmalıdır. Altmışbeş yaşından sonra susama hissi azaldığı için bu
bireyler susamadan su içmeye özen göstermelidir. Sular, nane, çubuk
tarçın, limon, meyveden yapılmış buzlar ile aromalandırılabilir. Her
yemekte ve yemek aralarında, egzersiz öncesinde vesonrasında ve susama
durumunda 1 bardak su içilmelidir. Günde 8 su bardağı su içiniz şeklindeki
öneri bazı bireyler için yetersiz, bazıları için ise fazla olabilir. Bununla
birlikte iyi bir hedef olarak düşünülmelidir.
Su gereksinmesi hava sıcaklığı, fiziksel
aktivite ve tüketilen diyete göre değişir. Sıcak havada,fazla fiziksel aktivite
yapıldığında ve diyette protein ve tuz miktarı fazla olduğunda terleme
veböbrekler yoluyla, ateşli hastalıklarda solunum yoluyla, ishalde bağırsak
yoluyla su atımı artar. Bu durumda su/sıvı gereksinmesi de artar. Su kaybı
sonucu plazma yoğunluğunun %1 oranında artması ile susama merkezi uyarılır
ve susama duygusu gelişir.
Su dengesinin sağlanmasının yaşamsal
önemi vardır.
Günlük su gereksinmesi : 35 mL x vücut
ağırlığı (kg) şeklinde hesaplanabilir.
İdrar renginin koyulaşması su
gereksinmesinin karşılanmadığının göstergesidir.
Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması
(TBSA) 2017’ye göre bireylerin günlük su tüketim ortalaması 1594.3±968.99 mL
(erkeklerin1766.4±1039.56 mL
kadınların 1 423.8±860.38 mL)
olarak bulunmuştur.