GAZİPAŞA
İlçe Sağlık Müdürü Dr. Eşşe Çelik, 17 Kasım Dünya Kronik Obstrüktif Tıkayıcı
Akciğer Hastalığı (KOAH) Günü kapsamında açıklamalarda bulundu. İlçe Sağlık
Müdürü Dr. Çelik, yaptığı açıklamalarda bulunarak KOAH’tan korunmada sağlıklı
beslenme, egzersiz, aşılanma ve sigara dumana maruz kalmamanın çok önemli
olduğunu vurguladı. İlçe Sağlık Müdürü Çelik, konu ile ilgili yaptığı
açıklamada şunları söyledi, “Bu yıl 17 Kasım 2021’de gerçekleştirilecek olan
Dünya KOAH Günü etkinliklerindeki amacımız, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde
de devam eden COVID-19 pandemisinden bağımsız olarak, KOAH nedeniyle toplumda
sakatlık ve ölümlerin devam ettiğini vurgulamak olacaktır. KOAH hastaları
pandemi sürecinde en kırılgan hasta gruplarından olduğu için, akciğer sağlığına
odaklanmak önem taşımaktadır. Sağlıklı akciğerler ve sağlıklı nefes için
dünyanın, insan sağlığı açısından daha iyi bir yer haline gelmesi
gerekmektedir. Bu nedenle 2021 yılı Dünya KOAH Günü temamız “Sağlıklı Nefes,
Sağlıklı Dünya” olarak belirlenmiştir. KOAH’tan korunmada en önemli yaklaşımlar
sağlığın sosyal belirleyicilerinin iyileştirilmesi, soluduğumuz havanın
kalitesinin iyileştirilmesi, sağlıklı beslenme, egzersiz ve aşılanmadır. Tüm
KOAH hastaları COVID ve influenza (grip) aşılarını yaptırmalı, pnömokok
(zatürre) ve DBT (karma aşı) aşıları için doktorlarından bilgi
almalıdırlar. KOAH [Kronik (Müzmin) Obstrüktif (Tıkayıcı) Akciğer
Hastalığı] genellikle zararlı toz ve gaz maruziyeti ve/veya yetersiz akciğer
gelişimine neden olan faktörlerin etkisiyle ortaya çıkar. Hava yolları ve/veya
hava keseciklerinde gelişen yapısal bozukluklar sonucu, kalıcı solunumsal
yakınmalarla birlikte nefes alıp vermede zorluk ile karakterize, yaygın,
önlenebilir ve tedavi edilebilir bir akciğer hastalığıdır. Eşlik eden hastalıklar
ve alevlenmeler hastalığın seyrini kötü yönde etkilemektedir. KOAH gelişimi
için tüm dünyada en yaygın görülen risk faktörü her türlü tütün dumanına
(sigara, nargile, puro, elektronik sigara, ısıtılmış tütün ürünleri gibi)
maruziyettir. Pasif olarak tütün dumanına maruziyet de KOAH gelişimine katkıda
bulunmaktadır. Akciğer gelişiminde yetersizlik ile ilişkili hasta
faktörleri (düşük doğum ağırlığı, çocuklukta sık geçirilen solunum yolu
infeksiyonları), sağlığın sosyal belirleyicileri olarak bilinen birey ve
toplumun sağlık durumlarını etkileyen ekonomik ve sosyal değişkenler, iç ortam
hava kirliliği de diğer risk faktörlerindendir.
KOAH BELİRTİLERİ NELER?
KOAH’ta en sık görülen yakınmalar öksürük, balgam, nefes darlığı
ve bazı olgularda yorgunluk hissidir. KOAH'ın tanısı, basit ve ağrısız bir test
olan “nefes ölçüm testi” ile kolayca konulabilir. KOAH tanısı konulan
kişilerin tütün ve tütün ürünlerinin kullanımını bırakmaları, zararlı toz ve
gaz içeren ortamlardan, hava kirliliğinden uzak durmaları, sağlıklı
beslenmeleri ve günlük egzersiz yapmaları gereklidir. KOAH hastalarının grip ve
zatürre aşılarını yaptırması ve nefes yoluyla alınan ilaçlarını düzenli olarak
kullanması gerekir. Bu tedavilerin yanı sıra hastaların sağlıklı beslenmeleri,
fiziksel aktivitelerini yapmaları ve gerektiğinde akciğer rehabilitasyonu
hizmetlerinden faydalanılması günlük yaşamlarının daha kaliteli hale gelmesini
sağlar. Türkiye’de ilk COVID-19 vakası bildirildikten sonra pandemi
sürecinde kronik solunum hastaları da olumsuz etkilenmiştir. Bununla birlikte
geçtiğimiz yıl içinde KOAH hastalarının izole olmaları, hava kirliliğinin
azalması, pandemiye yönelik uygulanan önlemler sayesinde COVID-19 hastaları
arasında KOAH sıklığının diğer kronik hastalıklar kadar fazla olmadığı
görülmüştür. KOAH varlığında yoğun bakım gerektiren ağır COVID-19 hastalığı
riskinin 5 kat arttığı bildirilmiştir. KOAH hastalarında temel hedef,
hastaların pandemi öncesinde kullanılan KOAH ilaçlarına aynı şekilde devam
etmesi sağlanarak stabil halde tutabilmektir. Evde solunum cihazı ve oksijen
tedavilerine önceden olduğu gibi devam edilmelidir. KOAH hastası olan ve
COVID-19 enfeksiyonu gelişen hastalarda KOAH alevlenmesi diğer viral
enfeksiyonlarla benzerlik göstermektedir. Bu nedenle, doğru tanı gereklidir ve
mümkün olduğunca ayırıcı tanı mutlaka yapılmalıdır. Yapılan çalışmalarda,
pandemi nedeniyle yüz yüze klinik ziyaretlerin azaldığı tespit edilmiş, aynı
şekilde pulmoner rehabilitasyon programlarının kesintiye uğradığı gözlenmiştir.
KOAH hastaları alevlenme dönemlerini evde geçirmeyi tercih etmişlerdir. Bu
süreçler için tele sağlık ”uzaktan ya da online” sağlık uygulamaları
geliştirilerek KOAH hastaları desteklenmektedir” dedi.